Tedaviler
Bütüncül tıpta, hekimle birey görevi paylaşırlar.
Hastalık, bedenin kendini anlatma çabasıdır ama bu diyalog hastalık ortaya çıkmadan çok önce başlar. Kliniğimizde sadece hastalarla değil sağlığı korumakla ilgili destek sunuyoruz. Bu anlamda bütüncül tıp anlayışına bağlıyız. Yalnızca bir hastalığı tedavi etmek değil; kişinin yaşam tarzını, beslenmesini, duygularını, çevresiyle ilişkisini ve içsel dengesini göz önünde bulundurarak hastalıkların ortaya çıkma zeminini ortadan kaldırmayı hedefliyoruz.
Endüstriyel sağlık sistemi koruyucu tıbbı daha çok tarama testleri, aşılar, risk faktörlerinin kontrolü gibi tekniklerle tanımlar. Elbette bu yöntemler önemlidir. Ancak Çin Tıbbı gibi geleneksel sistemler daha derine iner: Hastalık enerjide başlar derler. Henüz hücrede bir bozulma bile oluşmadan önce, bir enerji dengesizliği hissedilir; ruh hali değişir, uyku bozulur, sindirim zorlaşır. Bunlar bedenin sessiz alarm sinyalleridir.
Bütüncül tıpta en büyük görev bireye düşer. Çünkü bu yaklaşım, kişinin kendi bedenine ve iç dünyasına karşı farkındalık geliştirmesini ister. Vücuda iyi gelen şeylerin başında uyku düzeni, sağlıklı beslenme, hareket, nefes, duygusal denge ve doğayla temas gelir. Bunlar basit gibi görünse de, sağlık üzerindeki etkileri derindir.
Unutulmamalıdır ki, bir hastalık ortaya çıktığında, artık bedenin dengeyi kaybettiği kabul edilir. Bu aşamada yapılacaklar sınırlı ve daha zorludur. Oysa bütüncül tıpta, bedenin sesine kulak vererek dengenin korunması sağlanır. Şifa, süreçle uyum içinde yaşamak demektir; doğaya, mevsime, iç ritmimize göre hareket etmeye çalışmaktır. Hekim, bu yolculukta sadece bir rehberdir. Asıl iyileştirici olan; kişinin kendini tanıması, bedenini duyması ve onunla iş birliği yapmayı öğrenmesidir.
Kliniğimizde Uygulanan Tedaviler
Clear Filters
